• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
Örnek Öğrenciler
 ÖRNEK ÖĞRENCİLER
Öğrencilerden İnciler
Hava Durumu
Takvim
Herkesin Bir Öyküsü Vardır

Türkçe kitabımızda yer alan "Okuduğunuz bir kitaptan hareketle, kendinizin baş kahraman olduğu bir öykü yazınız. " adlı etkinlik için yazdığım öyküyü paylaşmak istedim...

 

YENİ BAŞLANGIÇLAR

           İki saattir arabamda ve bir kilometre bile yol katedemediğim hastanenin yakınındayım. Yirmi dört saattir uyanık ve yorgun bir halde eve gitmeyi düşlüyorum .Bu nöbet benim için fazla yorucu ve gece de tüyler ürperticiydi. Her zaman yoğun bir iş hayatım var. Bu yoğunluk eşimle sürekli tartışmama neden oluyor ve onlara vakit ayıramama gibi sorunları ortaya çıkarıyor. Ne kadar bu duruma üzülsem de bu zorlu hayatı ve doktorluk mesleğini bilerek ve isteyerek seçtim. Kurtulmayı bekleyen binlerce insan hayatı varken evde rahat bir nefes nasıl alabilirdim.
           Trafiğin sıkışıklığına isyan ederken birden aklıma dün geceki trafik kazası sonucu bir adamın hem eşini hem de çocuğunu kaybettiğini öğrendikten sonraki isyan ve feryatları kulaklarımda çınladı. Gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum. O sırada telefonum çalmaya başladı. Arayan eşim Jack’ti. Telefonu açmadan önce gözümdeki yaşları, silip boğazımı temizledim. Telefonu açtığımda sesi çok telaşlı geliyordu. Sebebini sorduğumda sanki dili tutulmuştu, konuşamıyordu. Jack’in kendisine gelmesi için bağırdım. Birkaç saniye sonra bebeğimiz Sara’nın uyuduğunu ve uyanmadığını söyledi. Boğazım düğümlenmiş ve ben ne yapacağımı bilemiyordum. Kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Jackler ambulansla hastaneye geliyorlardı. Ben de arabayı hemen yol kenarında çektim. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmura aldırış etmeden hastaneye doğru koşuyordum. Yirmi dakika sonra ambulanstan indirilen minik kızımı o halde görünce fenalaşıp bayılmışım. Kendime geldiğimde onu en son dün sabah öptüğüm aklıma geldi ve yüreğim paramparça olmuştu. Yataktan doğruldum ve bir umutla kızımın durumunu sordum. Herkes sanki dilini yutmuştu. Kimse konuşmuyor sadece birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Bu davranışları tanıyordum. Her gün binlercTrafiğin sıke hasta yakınına hastanın yaşamını yitirdiğini bu şekilde söylemeye çalışıyorduk. Daha anne dediğini bile duyamadığım, yürüdüğünü göremediğim minicik bebeğim artık yaşamıyordu. Kendimi bir uçurumdan atlamış ve sonumun ne olacağını bilmeden düşüyordum sanki. 
          Günlerce odamdan çıkmamıştım. Sadece kızımın yüzünü ,kokusunu unutmamak için tekrar tekrar beynimde canlandırıyor onun minik kıyafetlerini kokluyordum. Aylar geçti ben ve Jack bu acıları birbirimize tutunarak atlatıyorduk. Her ikimiz de işlerimize başlamış hayatlarımıza devam ediyorduk. Aradan iki yıl geçmişti. Bir bebeğimizin olacağını öğrendik. Bu yaşadıklarımdan bir ders çıkarıp artık eşime ve doğacak o minik bebeğimize zaman ayıracak, onlarla oldukça her şeye şükredecektim. Her bitiş yeni bir başlangıçtır.İki yıl önce birçok şeye isyan eden ben, bugün kendimin ve sevdiklerimin yaşadığına şükrediyordum.

 

 

*Selinay ÜNALDI 2015 - 2016 Eğitim Öğretim yılında okulumuzun 7 A sınıfında öğrenim görmektedir. 

 

  
2201 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın